9 Nisan 2017 Pazar

Referanduma 1 Hafta Kala Çarpıcı Analiz! Referandum Sonuçları Nasıl Olacak?

Referanduma çok az bir süre kala anketler gelmeye devam ediyor. Gündemi yoğun olarak meşgul eden Referandum'da evet mi hayır mı çıkacağı merak edilirken, Hürriyet gazetesi yazarı Murat Yetkin köşesinden bazı analizler yaptı.


 

Murat Yetkin'in yazısından detaylar şöyle: 

 "Dün Türkiye’nin önde gelen anket şirketlerinden üçünün yöneticileriyle 16 Nisan referandumunda nasıl bir sonuç çıkabileceği üzerine konuştum. Size sayı vermeyeceğim. Çünkü birincisi, şirketler henüz saha çalışmalarını tamamlamış değiller. İkincisi, yaklaşık tahminlerine göre “Evet” ve “Hayır” arasındaki fark yüzde 2 ila 4 arasında, bu da istatistikteki hata payı sınırları içinde; yani iki puan fark var dediğinizde o fark her iki taraf lehine de olabilir. 

Ve üçüncüsü, şunun şurasında 10 gün kaldı ama siyasi zemin hayli kaygan ve dengeler sürekli değişiyor. 

 O nedenle sizlerle, ayrıntılı konuşmalardan aldığım izlenim ve tahlilleri paylaşacağım; bence şu aşamada siyasi tablonun daha iyi anlaşılması bakımından sayılardan daha çok işe yarayacaktır. Zaten şu ana dek okuduklarınızdan Evet-Hayır yarışının ciddi bir çekişme içinde devam ettiği izlenimini almışsınızdır. Konuştuğum üç deneyimli ismin yalnızca birisi “mantıken” evet cephesinin kazanması gerektiğini, çünkü oy toplamı üstünlüğüne sahip olduğunu söyledi, ama bunu söylerken de “hayırcıların gerekçeleri daha sağlam yoksa” demeyi ihmal etmedi. Evet cephesinin sayı üstünlüğüne ve o üstünlüğün zafiyet noktalarına değineceğiz birkaç satır sonra. 

 Ancak önce şunu söylemek lazım: 

“Evet” ve “Hayır” kampanyalarının eşit koşullarda devam ettiğini söylemek kolay değil. Hayır cephesinin şikayeti de bu zaten; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetini devletin imkanlarını kullanarak “Evet” kampanyası yürütmek, bu arada kendilerini zaman zaman olağanüstü hal üzerinden engellemekle suçluyorlar. 

 On gün kala görünüme gelince, buyurun birlikte bakalım: 

 - AK Parti 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 40,9 olan oyunu 1 Kasım 2015 erken seçiminde yüzde 49,5’e çıkarmıştı. Bu artış MHP, HDP ve Saadet oylarındaki düşüşle açıklanabiliyordu. Nitekim MHP oyları 16,3’ten 11,9’a, HDP oyları 13,1’den 10,8’e, Saadet oyları ise 2,7’den 0,7’ye inmişti. CHP oyları aynı düzeyde kalmış, yüzde 25,0 ve 25,3 olarak gerçekleşmişti. Sayısal analize ek olarak Erdoğan’ın Ağustos 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyun yüzde 52 olduğunu söylemeliyiz. MHP lideri Devlet Bahçeli desteğini açıklayınca aslında “Evet” kampanyasını o gün galip ilan edilmesi gerekirdi başka koşullar altında. 

Çünkü AK Parti ve MHP’nin oy toplamları, 7 Haziran’a göre yüzde 57,2 ve 1 Kasım’a göre de 61,4 ediyordu. Ama MHP o arada bölünmüştü. Partinin kamuoyunca tanınan bazı isimleri liderin kararına karşı durdu, “Hayır” cephesine geçti, Bahçeli’de onları MHP’den çıkardı. MHP içinde “Hayır” cephesine geçenlerin daha çok şehirli ve iyi eğitimli seçmene dayandığı tahmini yapılıyor ama normal şartlarda “Evet” demesi beklenecek bu kitlenin ne kadarının “Hayır” deyip, ne kadarının sandığa gitmeyeceği tahmini yapılamıyor, en azından henüz yapılamıyor. AK Partililer MHP’nin kampanya performansından memnun değil. Ve bunun tek nedeni de MHP’de tahminlerden büyük olduğu ortaya çıkan bölünme değil. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaret etmesi, Başbakan Binali Yıldırım’ın MHP kampanyasını ziyareti hep MHP tabanını canlandırmaya yönelik. AK Parti cenahında örneğin Bahçeli’nin zaten az sayıda olan mitingini zaten AK Parti’nin güçlü olduğu yerlerde yürüttüğüne dikkat ediliyor. Bunu “kambura yaymak” olarak niteleyen bir kaynağım, Bahçeli’den hiç değilse bazı CHP oylarını “Evet” ya da sandığa gitmeme safına çekecek şekilde Adana, Mersin, İzmir gibi yerlerde çalışma yapılmasının beklendiğini söyledi. MHP çalışmasından memnuniyetsizlik, AK Partinin kampanyanın orta yerinde Kürt oylarında daha fazla ilgi göstermeye başlamasına yol açmıştı. Iraklı Kürt lider Mesut Barzani’nin Ankara’ya davet edilmesinden –tek neden bu değildi tabii- bir beklenti de aşiret bağları güçlü, nispeten kırsal Kürt oyların sempatisini kazanmaktı. Oysa Barzani döner dönmez Kerkük’te bayrak açıp bağımsız Kürdistan referandumu niyetini açıklayınca, hükümet de doğal olarak (ve ayrıca aksi halde MHP’nin tepki göstereceğini dikkate alarak) Barzani’yi kınayıp uyarı yayınlayınca bu beklenti suya düştü. 

 Referandumdaki bir sürpriz de Saadet yönetiminin “Hayır” kampanyasına destek vermesi oldu. Oysa 7 Haziran sonrasında 1 Kasım seçiminde AK Parti’ye yüzde 2’ye yakın destekleri söz konusu olmuştu. Saadetten “Hayır” a gidebilecek oyların yanı sıra, sandığa gitmeyecek her oy da aslında “Evet” cephesinden eksilmiş sayılacak. Konuştuğum anketçilerden tamamı CHP seçmeninin en fazla yüzde 1’inin “Evet” diyebileceğini söylüyor; buna istatistik lisanında tamamı denebilir. Oysa HDP için farklı değerlendirmeler var. Farklı değerlendirmeler HDP’nin “Hayır” yönünde açıkladığı siyasi kararının zayıf olmasından kaynaklanmıyor. 

İki temel nedenden kaynaklanıyor:  

Birincisi, HDP’nin eş-başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dâhil çok sayıda milletvekilinin yanı sıra binleri bulan sayıda yerel siyasetçisi PKK’ya yardım gerekçesiyle tutuklu, yani kampanyaya katılamıyorlar. İkincisi de diyaloğun bitmesi ve PKK’nın terör eylemlerine başlaması ardından 2015-16’da yaşadığımız kanlı barikat-hendek kalkışması ve operasyonları sonucunda güneydoğuda bazı yerleşim birimlerinin oturulamaz hale gelmesi. Bu süreçte 500 bin kadar kişinin evlerini terk ettiği, başka yerler taşındığı tahmin ediliyor. Bunun anlamı, o bölgelerdeki seçim sandıklarının da bozulmuş olması. Bütün seçmenlerin yeni yerleştikleri bölgelerde hemen seçmen kaydı yaptırdığını varsaymak zor. 

Bu kişilerin çoğunun HDP seçmeni olduğu varsayılıyor ve bu seçmenlerin sandığa gitmemesinin, gidememesinin “Evet” cephesine yüzde 1-1,5 dolaylı katkı yapabileceği tahmin ediliyor. Evet cephesine bir başka katkı da yurt dışı oylardan gelebilir. Almanya ve Hollanda ile yaşanan tartışma, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da “Avrupalı siyasetçilerin aptallığı sayesinde” sözleriyle vurguladığı üzere, Avrupa’daki seçmenin tepkisi ve Erdoğan’a destek amacıyla “Evet”e yönelmesine yol açtığı, bunun da yine yüzde 1-1,5 katkı getirebileceği tahmin ediliyor. Ancak “Evet” cephesindeki bir zafiyet de 

AK Parti bünyesinden kaynaklanıyor kamuoyu araştırmacılarına göre. AK Parti yönetimi de partililerin yüzde 100’ünün bütün icra yetkisinin cumhurbaşkanı elinde toplanmasına “Evet” demeyeceğinden endişe ediyor. Tıpkı MHP’de olduğu gibi bu “sessiz hayırcılar” nispeten daha eğitimli ve şehirli AK Parti seçmeni arasında; bir kaynak “35 yaş altı” eklemesi yaptı. Güvenilir bir oran –henüz- verilemiyor ama AK Parti’nin “henüz ikna edilemeyen” bu kesiminin yüzde 2 ile 4’lük bir toplama sahip olabileceği tahmin ediliyor. 

Erdoğan ve Yıldırım’ın son günlerde CHP’yi yeniden odağa alarak şehirli oylara yönelmesindeki bir nedenin de bu olduğu ifade ediliyor. Baş başa devam eden bir yarışta her bir oyun önemi var ne de olsa. Bir de “derin sessizlik içindeki” eski Milli Görüşçüler var ki AK Parti’de onlar hakkında bir tahminde dahi bulunulamıyor hali hazırda. Referanduma on gün kala siyasi görünümün ayrıntıları işte böyle.
Devamını Oku »

15 Mart 2017 Çarşamba

Referanduma 30 Gün Kala Yapılan Son Anketler

Referandum bugünlerde dünyanın ve Türkiye’nin heyecanla beklediği gündem konusu. 

Referanduma sayılı günler kala siyasi partileri de heyecan sarmaktadır ve kampanyalarına, yasak günü gelene dek son hızla devam etmektedirler. Referandum anketi sonuçları bazı partileri üzerken bazı partilerin yüzünü güldürmekle beraber yine de sandık anına kadar değişkenlik oluşturması söz konusu.


KONDA, GEZİCİ, ORC gibi referandum anketleri düzenleyen anket firmaları da belirsizliğin devam etmek te olduğu görüşündeler. Anayasa değişikliği anketi 16 Nisan 2017 de yapılacak olan evet ya da hayır çıkma yüzdeliklerini doğrulayacak mıdır acaba. Referandum anket sonuçları doğrusallığı tartışma konusu olsa da evetlerin hayırlardan fazla olduğunu göstermektedir. Hayırcılar tek adam hayır propagandasını öncelikle kullanmaktadırlar. Evetçiler ise Erdoğan yanlısı seçmen olarak görülmektedirler.

Son başkanlık anketi bir önceki referandum da %53 evet çıkacağı yönünde. 

Sonar anketi sonuçları ise 'başkanlık Sistemi’ne olumsuz bakanların oranının % 44,6, çıkacağı yönünde. Gezici araştırma anketi sonuçları ise % 56 lık oranla evetçiler yönünde görülmektedir.

Adil gür anketi araştırma anketi sonuçlarına göre AKP: % 56, CHP: % 25,8,MHP: % 8,9,HDP: % 7,3 görülmektedir. Tüm anket şirketlerine göre yüzdelik oranı ortalama %25 kararsız seçmenler den oluşmaktadır. 17 Nisan sabahı bu kararsızların yönü anket sonuçları, açısından ne kadar etkili olacaktır. Acaba gerçekten yine kararsız mı kalacaklar yoksa evet ya da hayır oylarına katkı sağlayacaklar mıdır? HDP etki ve MHP nin tepki oyları, sonuca nasıl etki edecek göreceğiz.
Devamını Oku »

28 Şubat 2017 Salı

Referandumda Sonucu Kararsızlar Belirleyecek!

Bağımsız ve tarafsız araştırma şirketleri olan Sonar ve Orc araştırma şirketlerinin 2017 referandumu anketleri oldukça çarpıcı sonuçlarla karşımıza çıkıyor. 


İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Balıkesir, Çanakkale, Ankara, Samsun, Trabzon, Erzurum, Ağrı, Diyarbakır ve Gaziantep il merkezlerinde 5000 kişi üzerinde yapılan son referandum anketi sonuçlarına göre evet ve hayır oylarının oranları başa baş bir gidişat sergiliyor.

Ülkemiz nüfusunun eğitim seviyesi dikkate alınarak aynı oranlarda seçilen anketörler, başkanlık sistemi anketi tercihlerinde 100'de 47 evet 100'de 48 hayır oyu vereceklerini belirtiyorlar. Her iki araştırma şirketi tarafından düzenlenen son seçim anketi sonuçlarının aynı oranlarda çıkması anket sonuçlarının doğruluğu konusunda kamuoyunda güven oluşturuyor. Orc ve Sonar tarafından gerçekleştirilen referandum anket sonuçları yalnızca 1,05lik bir hata payı içeriyor.

Başkanlık sistemi anketlerinde evet ve hayır oylarının birbirine bu kadar yakın çıkması, gözleri kararsızlara çevirmiş durumda. Ülkemizin kaderini belirleyecek referandum oylamasında, anket sonuçlarına göre kararsız kalan 100'de 5'lik kesim anayasa değişikliği konusunda daha detaylı bilgilendirilmek istiyor. Anayasa değişikliği oylaması yaklaştıkça; yapılan referandum anketleri daha objektif sonuçlar ortaya koyuyor.
Devamını Oku »

27 Şubat 2017 Pazartesi

Referandum Anketleri Ne Diyor?

2017 Referandumu Anketleri

2017 yılında Türkiye'nin ana gündemi olan başkanlık sistemi insanların kafasını oldukça karıştırmakta. Tüm ülkede yapılacak olan referandum sonuçlarını merakla bekleyen halk 2017 referandumu anketleri 'ne katılmaya özen gösterdi referandum anketleri sonuçlarına göre Sandıktan hayır çıkma oranı 44,6' iken Evet çıkma oranı 42,3 olarak gözükmektedir.


 Kesinlik kazanmayan başkanlık sistemi anketi  Nisan ayında yapılacak olan seçimde sonuçlar açıklanacaktır Ülkemizde önceliği olan şirketlerin yaptığı son seçim anketi sonuçları ise

 14 Şubat 2017 tarihinde Gezici şirketinin yaptığı anket de 48.9 evet 51.1 Hayır

 Gezici şirketinin yaptığı ikinci ankette ise 41.1 hayır 40.23 evet çıkmıştır

 10-11 Ocak 2017 de ORC'nin yaptığı ankette ise 2340 katılımcıya ulaşılmış %62 evet % 32 hayır sonuçları çıkmıştır

 3-10 Ocak 2017 'de Optimar şirketine ait olan verilerde ise 2043 katılımcı ile 53.6 evet 46.4 hayır referandum anket sonuçları

 26-27 Kasım 2016 A&G şirketini yaptığı referandum anketi 3010 katılımcı ile 52.4 evet 47.6 hayır oyu çıkmıştır.

Referanduma Yaklaşırken Dengeler Değişiyor

Türkiye'nin kaderini belirleyecek referandum için iki aydan az bir süre kaldı. Referandum tarihi büyük bir hızla yaklaşırken siyasi partiler de referandumdaki tercihleri doğrultusunda halkı bilgilendirmek için çalışmalara başladı. Siyasi partiler profesyonel kurumlara yaptırdıkları referandum anketleri ile halkın nabzını tutmaya çalışıyorlar.
 
Diğer bir adı başkanlık sistemi oylaması olan cumhurbaşkanlığı sistemi referandumu için son yapılan ankette hayır oy oranları evet oy oranlarının önünde çıkıyor. Sonar araştırma şirketi tarafından yapılan referandum anketi sonuçları, evet oylarının 100'de 42 hayır oylarının 100'de 48 seviyelerinde seyrettiğini ortaya koyuyor.
 
Türkiye'nin her bölgesinden ve tüm gelir gruplarından eşit sayıda insanın örneklem alınarak düzenlendiği son seçim anketi çarpıcı sonuçları ile özellikle evet cephesindeki siyasi partileri telaşlandırmış durumda. Başkanlık sistemi anketi sonuçlarına göre referandumda evet oyu vereceğini açıklayan Milliyetçi Hareket Partisi tabanı ile bu konuda tamamen ters düşmüş durumda. Kararsızların oylarının evet ve hayır oylarına oransal olarak dağıtıldığı referandum anket sonuçlarında, milliyetçi hareket partisini desteklediğini belirten kişilerin 100'de 68'lik kısmı referandumda hayır oyu veriyor. Bağımsız şirketler tarafından düzenlenen 2017 referandumu anketleri halkın nabzını ölçmeye devam ediyor. 
Devamını Oku »

31 Ocak 2017 Salı

Referandum Anketleri ve Başkanlık Sistemi

Referandum anketi, sonuçlarına göre kesin sonuca varılacak olan bu yeni anayasa paketinde yargıdan seçimlere kadar birçok değişiklik öngörülmüştür.



Bu değişimlerin gerçekleşebilmesi için, öncelikle şu anki anayasa içerisinde var olan 10’dan fazla maddenin değişmesi ya da ibareler eklenmesi gerekmektedir. Aralık ayından itibaren 18 Ocak tarihine kadar görüşmeler ve değerlendirmeler devam etmektedir. Son olarak 18’inde ikinci görüşmeler kapsamında kanun teklifleri değerlendirilmektedir. Görüşmelerin ardından 330’luk baraj aşılırsa halk oylamasına geçilmesi planlanmaktadır.

Başkanlık Sistemi Nasıl Olacak?

Öncelikle bu sistem içerisinde, bazı değişimler olacağı gibi bazı konularda sabit bırakılacaktır.  Bunlardan ikisi Türkiye’nin üniter yapısının bozulmaması ve tek meclisi döneme devam edilmesi, konularıdır.

Ardından cumhurbaşkanının birçok yetkisi olacaktır. Bu kapsamda, üst yargı atamalarını yapabileceği gibi, genel parti başkanlığına da devam edebilecek. Bu yüzden Avrupa’daki yarı başkanlık sistemleriyle benzerlik göstermektedir.

Cumhurbaşkanının yetkilerinin artacağı gibi, başbakanlık makamının da kaldırılması beklenmektedir. Yanı sıra, askeri yargının da kaldırılması beklenmektedir. Tüm bu değişimler aynı şekilde anayasaya tabi olarak yürütülecektir. Meclis üyeleri iptal için, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapma hakkına da sahiptir. HSYK gibi üst atamaları cumhurbaşkanı yapabileceği gibi meclis de aday belirleyebilecektir. Milli Güvenlik Kurulu seçmeleri de cumhurbaşkanının önderliğinde gerçekleşecek ve Jandarma Genel Komutanı artık yer almayacaktır.

Bu cumhurbaşkanlığı sistemi için, öncelikle mecliste geçerli ve yeterli oy sayısının verilmesi ve ardından bahar aylarında yapılacak olan referanduma halkın büyük bir oranının evet kararını vermesi gerekmektedir. Referandum eğer gerçekleşirse Nisan 2017’de olması planlanmaktadır.
Devamını Oku »

30 Ocak 2017 Pazartesi

ABD Başkanlık Sistemi ile Türk Tipi Başkanlık Arasındaki Farklar

Komisyondaki oylamalarla yakın zamanda sonuca bağlanan yeni anayasa teklifi, yasal değişikliklerin ardından aynı zamanda ülkede uygulanması planlanan yönetim şeklini de beraberinde getirmektedir.


Mevcut düzendeki anayasa ve yönetim sistemi, belirlenen 18 madde ile farklılık gösterecektir. Bu kapsamda, meclisten de geçtiği üzere referandum sonucunda da kabul edilmesi durumunda yasaya yansıyacaktır.  ABD’deki başkanlık sisteminin yanı sıra, ülkemiz için tasarlanan partili sistem de bazı noktalar da ayrışmaktadır. Amerika’daki sistem başkanlık olarak anılırken, Türkiye’ye uygulanması planlanan sistem yarı başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığı sistemi olarak bilinmektedir.

Sistemler Arasındaki Farklılıklar Nasıl Olacak? 

Cumhurbaşkanlığı sistemi kapsamında yeniden tasarlanan ya da el değiştiren birçok yetki bulunmaktadır. Öncelikle ABD’deki sistemde, sadece tek bir başkan vardır, başbakanlık gibi ikinci bir lider bulunmamaktadır. Partili sistemde ise başbakanlık makamı bulunmasına rağmen sözü pek geçmemektedir. Farklılıklar göstermesine rağmen bu sisteme en yakın şekli Fransa kullanmaktadır. Başbakanlık makamı var olsa da kim olduğu gibi kimi zaman gündeme gelmeyen de bir mevki olmuştur. Cumhurbaşkanlığı sistemi kapsamında, cumhurbaşkanına koşulsuz milletvekili seçimlerini yenileme yetkisi verilmektedir.

ABD’de ise başkan hiçbir şart altında bu yetkiye sahip değildir. Aynı zamanda, cumhurbaşkanı kamu kurum ve kuruluşlarına bürokrat atamaları hususunda herhangi bir denetime tabi değildir. ABD başkanlık sisteminde ise başkan, atamalarını senatoya sunmak durumundadır. Bu sistemde, cumhurbaşkanına üç dönemlik seçilme imkanı verilmektedir, ABD’de ise 2 dönemdir. Seçim aralıkları ise Türkiye’de 5 yılda bir iken ABD’de 4 yılda bir yapılmaktadır.
Devamını Oku »

28 Ocak 2017 Cumartesi

Referandum Nasıl ve Ne Zaman Olacak?

Cumhurbaşkanlığı sistemi şu anki anayasa ile uyumlu değildir. Bu sebeple birtakım maddelerinde değişikliğe gidilerek anayasanın bu sistemle uyumlu olması hedeflenmektedir.


Bu dönemde görüşmeleri gerçekleşiyor olan, yeni anayasa teklifinin sonucuna göre bahar aylarında referandum yapılabilir. Bu kapsamda referandum konusu ve yeni anayasanın içerikleri her vatandaş tarafından merak edilen bir konu olmuştur.

Aralık ayında başlayan yasa değerlendirmeleri 18 Ocak tarihi itibariyle ikinci görüşmelerle devam etmektedir. Kanunlara göre anayasanın, geçer oy alabilmesi ve halk oylamasına sunulabilmesi için 330 vekil oyu gerekmektedir.

Referandum Nasıl Olur?

 Öncelikle bir tasarının halk oylamasına gidebilmesi için bazı aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Yeni bir anayasa tasarısının Meclis Genel Kurulu’na sunulabilmesi için meclis üyelerinin üçte birinin yazılı olarak bu teklifini gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Eğer yeteri kadar teklif iletilirse mecliste görüşmelere başlanmaktadır. TBMM’de görüşmeler iki bölüm halinde olmaktadır. Şu anda ise ikinci görüşmeler gerçekleşmektedir. Ardından yasalara göre geçer not alınırsa, referandum kısmına geçilebilmektedir.

Referandum ise, bir kanunun kabul edilebilmesi ya da yasa teklifinin onay alması için yapılabilmektedir. Bu durumda seçmenler iki şekilde duruma dahil olabilmektedirler. Öncelikle parlamentonun hazırladığı bir yasa hakkında seçmenler, dilekçe hazırlayarak kanunlara göre yeter sayıyı bulabilirse, yasanın durdurulması ya da yürürlükten kaldırılması için halkın oyuna başvurulabilmektedir. Aynı şekilde, yeni bir kanun ya da yasa onayı için de halkın nabzı tutulabilmektedir.

Referandum kapsamında, evet veya hayır şeklinde oy kullanan vatandaşlar durumu belirmektedir. Alınan oy oranına göre, hangi taraf yüksek ise onun neticesinde kanun ya da yasa tasarısı şekillenmektedir.
Devamını Oku »

27 Ocak 2017 Cuma

Eski ve Yeni Anayasa Arasındaki Farklılıklar

Eski ve Yeni Anayasadaki Farklılıklar

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her birini çok yakından ilgilendiren konuların başında şu sıralar, partili cumhurbaşkanlığı sistemi ve bu sistemin gelmesi için değişen yeni anayasanın maddeleri gelmektedir.


Vatandaşların hangi maddenin nasıl olacağını ve yeni bir düzenleme olup olmayacağını bilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda meclisin en az 3’te birinin yazılı önerisiyle mecliste görüşülmeye başlanan bu yasa tasarısı, ilk olarak Aralık 2016’da görüşülmeye başlanmıştır. Bu ocak ayı içerisinde ise TBMM’de iki tur olacak şekilde anayasa maddeleri değerlendirilmeye başlamıştır. 18 Ocak tarihinde ise, ikinci tur görüşmelerine başlanmıştır.

İlk Komisyondan Geçen Maddeler

Önerilen tasarı sonucu toplam 18 madde ilk komisyon değerlendirmelerinde yapılan gizli oy sistemi ile geçer oy almıştır. 18 Ocak’ta yapılmaya başlanan ikinci tur görüşmelerinde ise bu maddeler kesinlik kazanacaktır.

Öncelikle yargının görevi ile ilintili madde kapsamında yer alan, yargının, Türk milleti adına, bağımsız mahkemelerle karar verilmesi, maddesine ek olarak “tarafsız olması” ibaresi de eklenmiştir. Bu ikinci görüşmeler sonucu da 345 oyla geçer oy alan maddelerden biridir. Yanı sıra, vekil seçimleriyle ilgili, maddeler bunu devam ettirmektedir. İkinci madde olan, milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkarılması hususu ise 347 oyla tekrar geçer oy almış bulunmaktadır.

Önemli maddelerden biri olan vekil seçilme yaşının 18’e çekilmesi de geçer bir oy sayısı ile onay alanlardan biridir. Bunun harici olarak yeni tasarıya idam cezasının getirilmesi ile ilgili bir öneri bulunmamaktadır.

Ayrıca, anayasa değişikliği kapsamında üst atamaların cumhurbaşkanı tarafından yapılması ve soru önergelerinin en fazla 15 gün içerisinde yanıt bulması gibi maddelerde bunlardan diğeridir.
Devamını Oku »