Başkanlık Sisteminin Değerlendirmesi
Her devleti oluşturan temel yapıtaşları vardır. Bunlardan evrensel olanları ise güçlü ve hak savunucusu bir anayasa ve demokratik yönetim biçimidir.
Birkaç aydır ülkemizin gündeminin ana maddelerinden biri olan başkanlık sistemi için, anayasa değişikliği planlanmaktadır. Bu planlama kapsamında ise birçok kanun teklifi meclise sunulmuştur.
Yaklaşık bir ay önce değerlendirmelere başlanan ve ocak ayı başında ilk turu tamamlanan anayasa teklifinin ikinci tur görüşmeleri de henüz tamamlanmamıştır.
İlk turda oy çokluğuyla kabul edilen maddelerin tekrar komisyondan geçmesi öngörülmektedir. Bu açıdan tasarının içeriği ve referandumda nelerin olacağı önceden kestirilmek durumundadır.
Sistem Nasıl İşleyecek?
Başkanlık sistemi tabiri aslında ülkemiz için tam anlamıyla uyum sağlamamaktadır. Parti liderliği ile cumhurbaşkanlığı makamının birleşmesinden dolayı cumhurbaşkanlığı sistemi şeklinde de tabir edilmektedir.
Hatta son dönemlerde “partili cumhurbaşkanlığı” şeklinde de anılmaktadır. Bu yetki birleşimi aynı zamanda yetkinliğin de artması manasını taşımaktadır. Bu sebeple aynı zamanda oldukça tartışılan bir konudur.
Eğer öngörüldüğü gibi bu sistem ülkemize gelirse, geldiği tarih itibariyle değil, 2019 senesi itibariyle uygulanacak. Diğer zamanlar, ara dönem olarak kabul edilecektir. 2019 dönemi içerisinde aynı zamanda yeni cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır.
Bu açıdan da önemli kabul edilmektedir. Yanı sıra, milletvekili yaşının 18’e çekilmesi ve vekil sayısının 600’e ulaşması da dikkat çeken bir diğer noktadır. Bu kapsamda milletvekillerinin yetkinlik derecesi tartışılır konumdadır.
Tahmin edildiği üzere meclisten tasarı en az 330 oyla geçiş yaparsa, buna nisan ayındaki referandumda halk karar verecektir.